Herkese yeni bir yazıdan merhaba! Bu yazıda konumuz Türk Havacılık Tarihi (İki Önemli Girişim) hakkında olacak, başlayalım!
Türk Tayyare Cemiyeti’nin Kuruluşu
Birinci Dünya savaşından sonra dünya havacılığının hızla ilerlemesine karşın, uzun yıllar süren savaşlardan yorgun çıkan ve yeni kurulan bir devlette, havacılığa önem verecek, bu konuda projeler üretecek insanların sayısı çok azdı. Havacılığa aşina olmak şöyle dursun cumhuriyetin kuruluş yıllarında, hava ordusu mensupları hariç uçağa binen insan pek yoktu. Havacılık konusunda halkın bilinçlendirilmeye ihtiyacı vardı.
Atatürk, uçak imali gibi ağır sanayi organizasyonunu gerektiren bir konuya girişmeden önce halkın türk havacılık ve tayyareyi tanıması ve benimsemesi gerektiğini düşünüyordu. Sadece askeri alanda değil en temel ulaşım ve posta aracı olarak sivil havacılığın da gelişmesi için halkın desteğine ihtiyaç olduğunu biliyordu. Milli havacılık sanayi kurmadan önce topluma havacılık araçlarını tanıtma, sivil havacılık konusunda eğitim verme ve gelecekte kurulması muhtemel bir uçak sanayisi için hava personeli yetiştirme amacıyla bir kurum oluşturulmasına karar verdi. Bu doğrultuda cumhuriyetin ilanından on beş ay sonra, 16 Şubat 1925’de Türk Tayyare Cemiyeti kuruldu.
Türk havacılık yönünde gelişmesi, yerleşmesi ve halka benimsetilmesinde Tayyare Cemiyeti’nin önemli bir rolü vardı. Başkanlığını Fuat Bulca’nın yaptığı cemiyetin temel amacı halka havacılığı tanıtmaktı. Cemiyet, tanıtım için yayınlar çıkarmak, pilot yetiştirmek için okul açmak, motor ve aerodinamik konusunda uzman teknisyen ve mühendisler yetiştirmek, yurt içi hava hatlarını tespit etmek, ulaşımda hava yolu kullanımını sağlamak ve teşvik etmek, sivil havacılık kapsamında hava spor kulüpleri kurmak ve uçak tasarımı için atölye ve laboratuvar ortamları sağlamak gibi amaçları esas alıyordu.
Türk Tayyare Cemiyeti’nin Muafiyetleri ve Gelir Kaynakları:
- Halkın bağışları,
- Tayyare Piyangosu,
- Fitre-zekât ve kurban derileri gelirleri,
- Tayyare Pulu(Tutkallı makbuz),
- El ve duvar ilanları imtiyazı,
- Her sigara paketine isabet eden bir sigara farkı ücreti,
- Uşak Şeker Fabrikası’nın ilk mahsulü,
- Mevcut domuzların istimali,
- Eski pulların devri,
- Bakanlar Kurulu kararıyla sağlanan gelir, hak ve imtiyazlar,
- Üye aidatları,
- Tutkallı Makbuz (Yardım Pulu),
- Özel ve genel bütçeden yapılan yardımlar,
- Kira gelirleri,
- İştiraklerin gelirleri,
- Faiz gelirleri,
- Makara ve İplik Fabrikası tesis hakkı,
- Askerî terhis çizelgelerinin bastırılması ve ücret karşılığı satılması,
- Ödemiş Balyanbolu Bucağı’nın Küre ve Bağcılar köylerindeki civa madeninin işletilmesi,
- Atatürk’ün Büyük Nutku’nun gelirinin Kuruma bağışlanması,
- Bulgaristan’dan kışlamak üzere Trakya’ya gelecek koyun-keçi sahiplerine verilecek kefaletnamelerin telif hakları,
- Bazı ürünlerin ihracından elde edilen gelirin % 1’i.
Gelir kaynaklarının çokluğu ve çeşitliliğinden anlaşılacağı üzere Türk havacılık yönünde gelişmek için Tayyare Cemiyeti’nin faliyet ve çalışmaları çok önemseniyordu.
Türk Tayyare Cemiyeti
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu dönemde, milletin içinde bulunduğu zor şartlara rağmen Türk hava gücünün hedeflenen seviyeye ulaşması için yine milletin desteğine başvuruldu. Türk havacılığına çok önemli katkıları bulunan Vecihi Hürkuş anılarında bağışlardan şöyle bahseder: “Bu kurulun bütün masraf ve hesapları halkımızın kesesine dayanıyordu. Yani bu kurul toplumumuzun kendi öz isteği ve işiydi.” Cemiyetin en önemli vazifelerinden biri halka havacılığı tanıtmak ve sevdirmekti. Bu sayede, halihazırda yerleşik bir uçak sanayisi olmayan ülkenin, orduda hava kuvvetlerine uçak temin edebilecek maddi imkanlar sağlanmış olacaktı. Halka hem havacılık tanıtımı yapılıyor hem de muhtemel bir savaş durumunda hava kuvvetlerine sahip olmanın ülke savunmasında ne kadar gerekli olduğu farkındalığı oluşturuluyordu.
Tayyare Cemiyeti’nin kurucularından Cevat Bey, 16 Şubat 1925’de yaptığı konuşmada yabancı ülkelerin havacılıkta daha ileri bir aşamada olduklarını belirtirken, Türkiye’nin aradaki mesafeyi ancak halkın destek ve yardımlarıyla kapatabileceğini vurgulamıştı. Bu doğrultuda Tayyare Cemiyeti birtakım propaganda ve tanıtım faaliyetlerine girişmiştir. 30 Ağustos Zafer Bayramı aynı zamanda “Tayyare Bayramı” ilan edildi.
Türk Tayyare Cemiyeti kurucularından Vecihi Bey (Hürkuş), Anadolu’nun çeşitli yerlerinde gösteri uçuşları yapıyor ve kendisini izlemeye gelen kalabalıkları uçak ve havacılık konusunda bilgilendirerek destek çağrısında bulunuyordu. Sabiha Gökçen de yaptığı uçuşlar ile kadınların Türk havacılığına olan ilgisini artırmıştır.
Türk Tayyare Cemiyeti’nin kuruluşunda etkili olan en önemli sebeplerden biri milli hava sanayinin tespit ve teşkil edilmesiydi. Bu bakımdan Tayyare Cemiyetinin kuruluşunun en kayda değer sonuçlarından biri, Türkiye’nin ilk yerli uçak sanayi kurma girişimi olarak kabul edilen Kayseri TOMTAŞ uçak fabrikasıdır.Türk Tayyare Cemiyeti’nin adı 1935 yılında, 6. Kurultayı’nda tüzükte yapılan değişiklikle “Türk Hava Kurumu” olarak değiştirilmiştir.
Türkiye’nin Milli Havacılık Sanayi Kurma Girişimi Bireysel Anlamda İlk Girişim: Vecihi K – VI
Vecihi Hürkuş, Türk havacılık tarihinde çok önemli bir karakterdir. Çok büyük hizmetleri bulunan hem bir asker hem de mühendis olan, yaratıcı, girişimci kısaca çok yönlü biriydi. Birinci Dünya ve İstiklal Harbinde Fransız, İtalyan, Alman, İngiliz uçaklarıyla uçmuş, bunları tamir etmiş ve test uçuşları yapmıştır. Kurtuluş savaşında çekilen yokluklar ve dışa bağımlı olma durumundan ders çıkartarak kendi milli imkan ve değeriyle uçak yapılabileceğini düşünmüştür. Bu doğrultuda tasarım ve projeler çizmiş neler yapılabileceği konusuna kafa yormuştur.
1923 yılında projesini kendi çizdiği V K – VI uçağını bir yıl sonra gerçek bir uçağa dönüştürmeyi başarmıştı. Kurtuluş savaşından kalma Yunan ve İtalyan uçaklarından motor alınarak gövdesi ve kanatlarıyla diğer bütün parçaları yerli malzemeler kullanmak suretiyle
imal etmiştir.On beş ay gibi bir sürede ilk Türk tayyaresi Vecihi K – VI meydana getirildi. 1920’li yılların başlarında dünya havacılığı henüz araştırma ve gelişim evresindeydi. V K – VI Seydiköy (İzmir) havaalanına taşınarak ilk test uçuşları yapıldı.
V K – VI uçağı, Türk uçak imalat tarihinde atılan ilk adımdır. Maalesef sahip çıkılması ve desteklenmesi gerekirken bu bilince varılamamıştır. Uçak incelendiğinde, dönemin çağdaş standartlarına uygun olduğu görülüyor. Vecihi Hürkuş, izin almadan uçtuğu gerekçesiyle, uçağın yapımı için izin ve yetkisini aldığı Albay Muzaffer Ergüder tarafından cezalandırılır. Neticede Vecihi K – VI, bir proje taslağı olmaktan çıkıp Türk havacılık tarihine geçmiş ve ilk Türk uçağı olmuştur.
Kayseri Uçak Fabrikasının Kuruluşu
Yerli ve milli ağır sanayi kurma konusundaki isteklilik Cumhuriyetin ilanından kısa bir süre sonra somut bir hale bürünmeye başladı. Cumhuriyetin kurucu kadrosu, başta Mustafa Kemal Atatürk, havacılık gibi ağır sanayi aktivitesi olan alanlarda zaman kaybetmeden harekete geçmeyi planlıyordu. Yerli uçak üretim tesisi kurmak için kaliteli üretim yapan yabancı şirketler araştırılmaya başlandı. Almanya’nın Junkers şirketi, uçak üretimi dahil birçok ağır sanayi kolunda faal durumdaydı ve üretim tecrübeleri ve altyapıları vardı.Türkiye’de ortak bir uçak sanayi kurma fikrine olumlu bakıp bakmadıkları soruldu. Firma bunu olumlu karşıladı.
Alman mühendislerle ortak bir çalışma yürütülmesinin sonunda Ju A20 keşif uçağının motorunda iyileştirmeler yapıldı. Bu uçak farklı bir form ve kabiliyet kazanarak yeni bir uçak üretilmiş oluyordu: Ju A35.Bu gelişme, Vecihi K – VI ‘den sonra Türk havacılarının neler başarabileceğini göstermesi bakımından önemlidir.
7 Eylül 1925’de bakanlar kurulu kararıyla TOMTAŞ (Tayyare ve Motor Türk Anonim Şirketi) kurulmuştur. Bu teşebbüs çerçevesinde Kayseri ve Eskişehir’de iki uçak fabrikası kurulması planlanmıştır. Kayseri Tayyare Fabrikası dünyanın en büyük uçak fabrikalarından biriydi. Kayseri, Anadolu’nun merkezinde olmasından dolayı askeri faaliyetler ve lojistik bakımdan fabrikaya uygun bir konumdaydı.
Türk havacılık tarihinde Türk Tayyare Cemiyeti’nin ve Kayseri Uçak Fabrikası’nın kurulması çok önemli hadiselerdir. Havacılık kültürü oluşması ve hava sanayi altyapısının kurulması bu iki kurumun meydana getirilmesiyle başlar. Tayyare Cemiyeti’nin kurulmasıyla havacılık kültür ve sporu Türk halkına tanıtılmıştır. Cumhuriyetin, içinde bulunduğu zor ekonomik şartlardan ötürü hava sanayi kurulmasında halkın destek ve bağışlarına ihtiyacı vardı
Vecihi Hürkuş
Vecihi Hürkuş, Sabiha Gökçen gibi Türk havacılığının gelişiminde büyük katkıları olan pilotlar, her dönemde uçuş gösterileri ve halk buluşmalarında havacılık kültürünü halka anlatmıştır.Bu gelişmeler ekseninde fedakar bir tavır gösteren Türk halkı, ülkenin her şehir ve kasabasının topladığı bağışlarla uçak satın alınması ve hava sistemleri kurulması için yardımlarını esirgememiştir. Yine de bu zor şartlar altında havacılığın ne kadar önemli bir alan olduğu halka anlatılmış ve kendi pilotlarını yetiştirmek ve hava sanayini kurmak için gerekli adımlar atılmıştır
Türk Tayyare Cemiyetinin kuruluş amaçlarından biri de milli hava sanayini kurmak ve orduya yerli üretim uçakları tedarik etmekti. Bu bakımdan, Kayseri’de kurulan uçak fabrikası Türk havacılık tarihinde milli uçak sanayini kurmak için ilk girişimdir. Bu girişim TOMTAŞ’ın 1928’de iflas etmesiyle başarısızığa uğramış görünse de Kayseri’de kurulan altyapı daha sonrası için faydalı olmuş ve yeniden üretime geçilmiştir.
İsmet İnönü Tayyare Cemiyetinde yaptığı bir konuşmada “kendi uçağımızı üretmekten bahsederken biz, onu tamamen kendi öz kaynaklarımızla yapabilmeyi umuyoruz. Kendi mühendisimiz, uçağı bir araya getiren kendi teknik işçilerimiz ve parça imalinde kendi doğal kaynaklarımızı kullanarak bunu gerçekleştirmek istiyoruz” demişti.63 Kayseri Uçak Fabrikasında bu hedefle yola çıkıldığı belliyken, iyi niyet ve umutlar somut olarak ortaya koyulamamıştır.
Junkers Rusya Uçak Fabrikası gayet iyi bir şekilde işleyerek SSCB ordusunu beslemeye başlıyordu. Hatta 1928’de, nazire yaparcasına Rusya’daki fabrikanın geliştirdiği bir uçağı Türkiye’ye hediye ediliyordu. Ne acıdır ki tam da o yıl TOMTAŞ iflas etmişti.
Kayseri Uçak Fabrikası’nın faaliyetleri hiçbir zaman Türk Hava Kuvvetleri’ne yeterli uçak ekipmanını sağlayacak seviyeye gelemedi. Fabrikanın beklenilen üretim sayısına ulaşamaması ve devam edememesi üzerinde hem iç hem de dış sorunlar etkili olmuştur.
1924 yılında Rusya’da kurulan Junkers Uçak Fabrikası, SSCB’nin 30 yıl sonra uzaya uydu ve insan göndermesinde önemli bir altyapı sağlamıştır. Bu girişimler sayesinde, günümüz Rusya Federasyonu’nun sahip olduğu muazzam Uzay Sanayi birikimi oluşmuştur.
Vecihi Hürkuş’un deyimiyle taşıma su ile değirmenin dönmeyeceği açıktır. Türkiye havacılık gibi ağır bir sanayi kolunda ancak kendi teknolojisini üretmeye başladığında iktisadi ve politik olarak daha güçlü olabilir.
Türk Havacılık Tarihi (İki Önemli Girişim) yazımın sonuna geldik. Diğer yazıma buradan ulaşabilir, Türk Havacılık Tarihi (İki Önemli Girişim) hakkındaki görüşlerinizi bana ulaştırabilirsiniz.
Kaynak
- Hacettepe Tarih Yüksek Lisans Tezleri
- Kerem Gök – Havacılık Tarihinde Dikkat Çeken 25 Olay Kitabı
- havauzay.org