Herkese yeni bir yazıdan merhaba. Bu yazımızda konumuz; Lockerbie Faciası hakkında olacak. Dilerseniz yazımıza geçelim.
Lockerbie faciası veya Pan Am’in 103 sefer sayılı uçuşu, 21 Aralık 1988 Çarşamba günü, Londra Heathrow Havalimanı’ndan New York John F. Kennedy Uluslararası Havaalanı’na sefer yapan Pan Am Havayolları’na ait Boeing 747-121 tipi uçağın bombalanması olayıdır. Patlayıcı bir aygıtın infilak etmesiyle uçakta bulunan 243 yolcu ve 16 mürettebatın tümü öldü. Patlama o kadar büyüktü ki Boeing 747-121, yaklaşık 2.200 kilometrekarelik bir alana dağılan binlerce parçaya bölündü. Uçağın büyük parçaları İskoçya’nın güneyindeki Lockerbie kasabasına düşünce yerde bulunan 11 kişi daha hayatını kaybetti. Uçaktaki yolcuların ağırlıklı olarak (190 kişi) Amerikan uyruklu olması, ABD’ye karşı başka olası terör saldırılarına ilişkin korkuları artırdı. Müfettişlere göre, saldırının olası nedeni, ABD’nin 1986’da Libya’nın başkenti Trablus’u bombalamasının misilleme yapmaktı.
El- Kaddafi’nin zanlıları iade etmeyi reddetmesi nedeniyle, ABD ve Birleşik Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, Libya’ya karşı ekonomik uyguladı. Ancak 1988’de El-Kaddafi, iki zanlı Fhima ve El- Megrahi’yi iade etmeyi ve Hollanda’da yargılanmalarını kabul etti. Ayrıca Libya hükümeti de trajik saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine tazminat ödemeyi kabul etti.
Savcıların Teorisi
Amerikalı savcılara göre Mes’ud, 1988 Pan Am terör saldırısında bir rol oynadı. Libya istihbarat ajanı, bombanın bulunduğu valizi teslim etmek üzüre Akdeniz’deki Malta adasına seyahat etmiş. Malta’ya vardığında, Fhimah ve Al- Megrahi, Mes’ud’a bombanın zamanlayıcısını, ertesi gün Boeing 747 havadayken patlayacak şeklinde ayarlanması talimatı vermiş olunmalı. 21 Aralık 1988’ de bu üç adam, Malta Havaalanı’nda buluştu. Zamanlayıcının doğru ayarlandığından emin olunduktan sonra, Fhimah’ın valizi bir taşıma bandına yerleştirdiği ve valizin Pan Am uçağına ulaştırıldığı biliniyor.
Lockerbie Faciasından Alınan Dersler
Pan Am’ın 103 sefer sayılı uçuşunda gerçekleşen terörist saldırı, havacılıkta uygulanan güvenlik kurallarında köklü değişimlere neden oldu. O uçakta uçan yolculardan birine ait olmayan hiçbir bagajın, uçağa alınmayacağı ‘ yolcu yok, çanta yok’ kurallı, bu olayın ardından getirildi. Çünkü, 747’ yi patlatan bombanın içinde yer aldığı çanta, beraberinde herhangi bir yolcu olmadan, Malta’ dan Frankfurt’a ve oradan da Londra’ya gitti. En sonunda da New York’a uçacak olan 747’ye yüklendi. Eğer o dönemde ‘ yolcu yok, çanta yok ‘ kuralı yürürlükte olsaydı, bu terör saldırısı asla gerçekleşmeyecekti.
Lockerbie Faciası yazımızın sonuna geldik. Diğer yazıma buradan ulaşabilirsiniz, görüşmek üzere.
KAYNAKÇA