Herkese yeni bir yazıdan merhaba! Bu yazımda Einstein’ın Başarısız Havacılığa Girişi hakkında konuşacağız. Teorik fizik branşındaki çalışmaları ile tanınmış ünlü bilim insanı Albert Einstein’ın I. Dünya Savası döneminde havacılık ile ilgili başarısızlıkla sonuçlanan çalışması kanat profili nasıl ortaya çıktı?
Bahsi geçen kanat profilinin ortaya çıkışı 1916 senesine dayanmaktadır. Dönemin ünlü „Die Naturwissenschaften“ isimli doğa bilimleri dergisinde „Su Dalgaları ve Uçuşun Temel Teorisi“ başlıklı teorik yaklaşım temelli bir makale yayınlayan Einstein, bu iki sayfalık çalışmasının ilk paragrafına şu soru ve yaklaşım ile giriş yapmıştır:
„Hava araçlarımızın ve havada süzülen kuşların kanatlarının taşıma kabiliyeti neye dayanmaktadır? Bu soru hakkında birçok belirsizlik mevcuttur; evet, hatta ifade etmeliyim ki, bu basit soruya yönelik mevcut kaynaklarda bir cevaba rastlayabilmiş̧ değilim. Bu sebeple sıvılardaki hareketin teorisinden ufak bir gözlem ile bu eksikliği giderip okuyucuların beğenisine sunmaya çalışacağım. “
Bernoulli ve Toricelli’nin geliştirdiği teorileri sıvılar üzerinden anlatarak yazısına başlayan Einstein, akışkan basıncı ve sürtünme gibi kavramları kullanarak konuyu havanın temas ettiği yüzeylere getirir. Bombeli bir yüzeyin kullanılması halinde yüzey altı ve üstünde meydana gelecek basınç farkı ile kaldırma kuvvetinin oluşabileceğini anlatır:
„Bu basit düşünce bize sürtünme direncinin üstesinden gelecek kadar bir kuvvetin uçuş için yeterli olabileceğini göstermektedir. Sürtünmenin olmadığı ortamda bir kuş, hiçbir kuvvete ihtiyaç duymadan dilediği mesafeyi yatay olarak katedebilecektir. “
LVG-Luftfverkehrs-Gesellschaft A.G. kurumuna, geliştirdiği bir kanat profilinin çizimini gönderir. LVG’de yapılan incelemeler sonucunda profilin aerodinamik testlerinin icra edilmesi için gerekli bilgiler Göttingen’deki Ludwig Prandtl yönetimindeki AVA- Aerodynamische Versuchsanstalt kurumuna gönderilir ve buradaki atölyede kanat profilinin bir modeli inşa edilir.
Polar diyagramında -9° ile +18°’lik hücum açıları arasındaki kaldırma kuvveti katsayısı değerlerinin sürüklenme katsayısı ile kıyaslaması işlenmiştir. Rüzgar tüneli testleri Einstein’ın bilimsel çalışmalarının resmi kronolojisine göre 29 Mart 1917 tarihinde yapılmıştır.
Maksimum Kaldırma Kuvveti 92 mi 140 mı?
Einstein tasarımı (95 numaralı) kanat profiline, 29 Mart 1917’de uygulanan testlerde, elde edilen maksimum kaldırma katsayısının 92 olarak ölçüldüğü / hesaplandığı anlaşılıyor. Aynı dönemde gerçekleştirilen testlerden, Fokker Firmasına ait bir profilde, bu değerin 140 olarak ölçüldüğü / hesaplandığı kaydedilmiş.
Ayrıca, Einstein’ın havacılık alanında yeterli birikimi mevcut olmamasına rağmen, uçak tasarımı projelerini değerlendirmek üzere, Prusya Bilimler Akademisi tarafından ‘bilirkişi’ olarak istihdam edildiğine dikkat çekilmiş. Einstein’ın bu gibi görevleri hangi ortamda / şartlar altında kabul ettiği, istihdam eden firmanın Einstein’dan ne beklediği tarafımızca bilinmemekle birlikte, Einstein’ın, ‘patent-patent alınması’ sahasında bir uzman olduğunu, daha da önemlisi, Dünya genelindeki tanınmışlığının önemli seviyede olduğunu söylemek mümkün. Herhalde, birçok kurum / ekip onunla çalışmayı istemiştir.
Aktarılana göre uçak havalanabilmiş, havada iken zor kontrol edilebilmiş ve inişi de oldukça güç gerçekleşmiştir.
1917’deki test uçuşu sırasında uçağın zorlanması sebebiyle motorun alev aldığından bahsetmiştir. Test pilotları uçuş esnasında irtifayı ayarlamakta epey zorluk çekmişlerdir.
Einstein, yıllar sonra Amerika’da iken kendisiyle iletişime geçip olayı mizahi şekilde anlatan Ehrhardt’a 1917 senesinde test edilip başarısız olan „kedi kamburu“ hakkında şu şekilde öz eleştiri yapmıştır:
„ … Çok düşünüp az okuyanların başına böyle şeyler gelebiliyor. … İtiraf etmeliyim ki, o zamanki düşüncesizliğimden sık sık utandım; fakat sizin bu espirili mektubunuza çok sevindim. …“
Sonuç olarak, Einstein’ın ‘kedi kamburu’ kanat profili, bir uçağı uçurmak için yeterli olsa da, beklediği ölçüde başarılı olamamış. Einstein’ın tek seferlik havacılık alanında bir çalışmasının olduğu, fakat fikrinin uygulamaya yönelik bir başarı gösteremediği kaydedilmiştir.
Yaşanan dünya savaşları boyunca pasifist ve barışsever kimliği ve bu konudaki beyanları ön plana çıkan Einstein’in,askeri hava aracı üreten bir kurum adına çalışmış olması bazı araştırmacıların ilgisini çekmiştir’ diyor. Neticede, olayları ve davranışları yaşandığı tarih / ortam bağlamında değerlendirmek gerekir. Einstein’ın atom bombası üretimine/kullanımına karşı çıkmış olması bile yeterli bir ‘bilim adamı dik duruşu’ idi.
Einstein’ın Başarısız Havacılığa Girişi yazımın sonuna geldik. Diğer yazıma buradan ulaşabilir, Einstein’ın Başarısız Havacılığa Girişi ile ilgili görüşlerinizi bana ulaştırabilirsiniz. Görüşmek üzere.