Selam sevgili havacılık tutkunu okurlar! Bu yazımda Uzay Yolculuğu hakkında konuşacağız, hadi geçelim!
Uzaya olan merak insanlık tarihinin başlangıcından bu yana süre gelmiştir. İlk çağlarda insanoğlu gece gökyüzüne bakarak, yıldızları hayal güçlerinde gruplandırırken, kimisi de gökyüzünün daha da ötesini görmek için teleskoplar icat etmiştir. Bu araştırma ve keşifler sayesinde günümüzde artık uzaya yolculuk ve bilimsel araştırmalar uzayda yapılabiliyor.
Uzay tarihi M.Ö dayansa da insanoğlunun uzay yolculuğu başlangıcı 1957 yılında dünyanın ilk yapay uydusu olan “Sputnik’in” gönderilmesiyle başladı. Başlangıcından günümüze kadar devam etmekte olan uzay yolculuğunu kronolojik sıra ile gelin birlikte inceleyelim.
Uzaya Çıkma Fikrini Hangi Teknolojiler Işık Oluşturdu?
Orville ve Wilbur Wright ya da diğer bilinen isimleriyle “Wright kardeşler” yıllarca vazgeçmeyip sonunda ladin ağacından bir gövdeye sahip olan ve
Sadece 12 beygirlik bir motor ile uçan ilk uçağı yapmışlardır. Wright kardeşlerin 1903’te gerçekleştirdikleri bu başarı, havacılık ve uzay tarihine güçlü bir etki yapar.
Uçağın icat edildiği sıralarda, 46 yaşındaki Rus matematik öğretmeni “Konstantin Tsiolkovski” yazdığı roket denkleminde sadece roketin hızı ve kütlesi arasındaki bağlantı hesaplamakla kalmayıp roketin motorundan itiş için ne kadar gaz çıkarması gerektiğini hesaplamıştır.
Roket benzeri icatlar M.Ö 300 yıllara dayansa da günümüz roketlerine ilham veren ilk roket 1926 yılında “Robert Goddard” isimli bir mühendis tarafından tasarlanmıştır.
1941 yılında ekibi ile birlikte 34 farklı roket fırlatan Goddard, saatte 885 km hız yapabilen bir roketi, yerden 2.6km yükseğe kadar çıkarmayı başarmıştır.
1930’lu yıllarında Nazi Almanya’sında uzun menzilli roketler üzerinde yoğunlaşmışlar ve bu roketleri askeri amaçla silah olarak kullanmışlar. V-2 ismi verilen bu roket 320km menzilli, saatte 5600km hızla ve 95 km irtifada hareket ediyordu. V-2 roketleri üzerinde yapılan çalışmalar ile uzaya ulaşan ilk roket olarak tarihe geçmiştir.
Soğuk savaş döneminde diğer ülkelerde roket teknolojilerinde yarışa girmiştir. Savaş sonrası özellikle ABD ve Sovyet Rusya arasında kıyasıya bir uzay yarışı başlar. Bu yarış ile uzay teknolojisi bir hayli gelişir.
Gelin bu gelişmelere kronolojik sıra ile bakalım.
24 Ekim 1946’da ABD’nin fırlattığı White Sands roketi (resmi adı V-2 No.13) Dünya’nın uzaydan fotoğrafını çeken ilk rokettir.
20 Şubat 1947 ABD, sirke sineklerini Alman V2 roketiyle uzaya gönderdi. Uzaya çıkan ilk canlılar olan sirke sinekleri, bir kapsül içinde paraşütle yeryüzüne inebildi.
Bilim insanları bu deneyle uzay yolculuğunun canlılar üzerine olan etkilerini gözlemlemeye başlayabildi.
Ekim 1957 Dünya’nın ilk yapay uydusu Sputnik 1, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği tarafından yörüngeye fırlatıldı. Yaklaşık üç hafta boyunca sinyal gönderen uydu daha sonra atmosfere girerek yandı. Sputnik 1’in fırlatılması tüm dünyada uzay çağının başlangıcı olarak kabul edilmektedir.
3 Kasım 1957 İnsanlı uzay uçuşlarına hazırlık olması amacıyla Layka adlı köpek Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği tarafından Sputnik 2 uydusuyla uzaya fırlatıldı. Layka, yörüngede dolanan ilk canlı oldu.
1 Ekim 1958 tarihinde ABD’de Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA kuruldu.
2 Ocak 1959’da Sovyet Rusya tarafından Ay’a yakın geçiş yapan Luna-1;12 Eylül’de Ay yüzeyine çarparak iniş yapan Luna-2;7 Ekim’de Luna-3, ilk kez Ay’ın Dünya’dan görünmeyen kısmının fotoğrafını çekti.
12 Nisan 1961 Rus kozmonot Yuri Gagarin, Vostok 1 uzay aracıyla uzaya giden ve uzaydan Dünya’yı gören ilk insan oldu.
Uzayda 1 saat, 48 dakika geçirdi. Böylece insanoğlunun uzay yolculuğu da başlamış oldu.
16 Haziran 1963 tarihinde Sovyet Rusya, Vostok-6 isimli uzay aracı ile Valentina Tereşkova’yı gönderdi. Tereşkova, uzaya çıkan ilk kadın ve sivil olmuştur.
Dünya’nın yörüngesinde 48 tur atan Tereşkova, uzayda 2 gün, 23 saat ve 12dakika geçirdi.
18 Mart 1965 Rus kozmonot Alexei Leonov, uzay yürüyüşü yapan ilk insan oldu.
Kozmonotun uzay yürüyüşü yaklaşık 12 dakika sürdü. Leonov, uzay yürüyüşünü 18 Mart 1965’te Voskhod 2 uçuşunda yaptı. Yaklaşık 12 dakika süren yürüyüş sırasında uzay aracından 15 metre kadar uzaklaştı. Bu sırada uzay elbisesi boşlukta o kadar şişmişti ki, Leonov rahat hareket edemiyor, göğsündeki fotoğraf makinesinin düğmesine basamıyordu. Leonov, uzay aracının kapısından içeri girmekte de güçlük çekti. Elbisedeki bir supabı açarak fazla havanın boşalmasını sağladı ve uzay aracına güçlükle geri döndü. Sonradan açıkladığına göre “dizine kadar tere batmıştı”. Uzay aracına geri dönememesi halinde kullanmak üzere yanında bir intihar hapı götürmüştü ancak bunu kullanması gerekmedi.
15 Mayıs 1965’te Rus Uzay Araştırmaları Enstitüsü kuruldu.
20 Temmuz 1969 ABD’li astronotlar Neil Armstrong, Buzz Aldrin ve Michael Collins, Apollo 11 uzay aracıyla Ay’a indi ve Ay’a ayak basan ilk insan Neil Armstrong oldu.
Armstrong, uzayda toplam 8 gün 14 saat 31 saniye geçirdi. Ay’da yürürken söylediği söz tarihe geçti: “Bir insan için küçük, insanlık için dev bir adım”
Günümüz yüzyılda ise uzaya turistik amaçlı yolcu taşımak için mekikler ve uzay araçları geliştirmeye devam ediyor.
Uzay tarihi M.Ö kadar dayanmaktadır. M.Ö döneminde yapılan çalışmalar için buradan ulaşabilirsiniz.
Bugün ki Uzay Yolculuğu yazımın sonuna geldim. Diğer yazıma buradan ulaşabilirsiniz, keyifli okumalar. Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle!