Bu haftaki konumuz Milyonlarca Dolarlık Bir Borsa: Uçuş Milleri iyi okumalar!
Rekabetin olduğu bir sektörde ticari faaliyet gösteren bir kurumun birinci öncelikte kazanmaya çalıştığı şey kesinlikle sadık müşteridir. Her defasında aynı markayı tercih eden, bu markayla arasında ticari bir ilişkiden daha fazlası olduğuna inanan bir müşteriye sahip olmak bir markanın en büyük kazanımıdır. Havacılık sektöründe sadık müşteriler kazanmanın yolu “Sık Uçan Yolcu” programlarından geçiyor. Bu hafta dünya genelinde Milyonlarca Dolarlık Bir Borsa: Uçuş Milleri piyasasını inceleyeceğiz.
Ticari havacılığın büyüme yıllarında bazı yolcu sadakat programı girişimleri uygulandı. Ancak mil bazında ilk sık uçan yolcu programını uygulamaya alan şirket Texas International Airlines oldu. 1979’da yolcularına ödül vermek için uçuş mili takibini kullanmaya başladı. Ancak ilk olması sebebiyle bu programın birçok eksiği vardı. Bu alanda başarılı olan ilk mil programını American Airlines hayata geçirdi. Yine uçuş mili takibi üzerinden kurgulanan program, uçuş mesafesinin uzunluğuna göre seyahat eden yolcuya mil kazandırıyordu.
Bugüne geldiğimizdeyse yolcu sadakat programları, yüksek teknolojiden faydalanan, kurulan ittifaklarla sadece üye olunan havayolu şirketinin sağladığı imkanlardan değil, ittifaktaki tüm şirketlerde sayısız avantajlardan yararlanılan global bir iş modeli olarak karşımıza çıkıyor.
Milyonlarca Dolarlık Bir Borsa
Dünyada şu an üç havayolu ittifakı bulunuyor. Bunlardan birincisi Türk Hava Yolları, Lufthansa, United Airlines ve Swiss gibi şirketleri bünyesinde barındıran Star Alliance. Bir diğer ittifak Air France, KLM ve Delta gibi şirketlerin yer aldığı Sky Team. Üçüncü ittifak ise British Airways ve Qatar Airways gibi lider şirketlerin bulunduğu Oneworld.
Kurulan bu güçlü ittifaklar sayesinde havayolu şirketleri müşteri sadakati oluşturmak için yolculara sunabileceği tüm imkanları en üst seviyeye çıkarmış oluyor. Gelin bu konuyu bir örnek üzerinden inceleyelim. Her sadakat programının yolcuların uçuş sıklığına göre değişiklik gösteren üyelik statüleri var. Genelde Klasik, Elite, Premium gibi kelimelerle ifade edilen bu statülerin her birine farklı hizmetler sunuluyor. Diyelim ki Türk Hava Yolları sık uçan yolcu programının en üst seviyesi olan Elite Plus üyeliğiniz var. Ancak Türk Hava Yolları’ndan bağımsız, Lufthansa ile Frankfurt – New York arasında bir uçuş gerçekleştireceksiniz. Türk Hava Yolları ve Lufthansa aynı ittifakta (Star Alliance) yer aldıkları için TK Miles&Smiles üyeliğiniz sayesinde uçuş öncesinde özel yolcu salonlarından faydalanabilir, ücretsiz ekstra bagaj taşıyabilir ve biletiniz ekonomi sınıfında olsa dahi uçağa business sınıfında seyahat eden yolcularla birlikte erken giriş yapabilirsiniz. Üstelik bu imkanlardan ittifak üyesi tüm havayolu şirketleriyle yaptığınız uçuşlarda ve sınırsız kez faydalanabilirsiniz.
Bankaların da kendi üst düzey müşteri grupları için mil dünyasında yer aldıklarından bahsetmemiz gerekir. Amerika’da Chase ve mil kazandıran kartı Sapphire, İngiltere’de Barclays ve uçuş puanı kazandıran Avios ve Türkiye’de Garanti Bankası ve kazanılan puanları uçuş mili olarak kullanabileceğiniz Miles&Smiles kredi kartlarını örnek gösterebiliriz. Neredeyse her bankanın uçuş mili kazandıran bir kredi kartı olduğunu düşünürsek, mil dünyasının ne denli büyük bir borsa haline geldiğini de daha iyi görmüş oluruz. Havayolu şirketlerinin sadık müşteri kazanmak için kırk yıl önce başlattıkları bu uygulama, bugün bankaların bile kendi sadık müşteri gruplarını oluşturmasında çok önemli bir role sahip.
Diğer yazıma da buradan ulaşabilirsiniz. Haftaya farklı bir konuyla yeniden görüşmek üzere.