Bu haftaki konumuz yine pilotaj eğitimi. Gün geçmiyor ki pilot olmak isteyen gençlerin önüne bir set daha çekilmesin. Maalesef pilotaj eğitiminin masrafı yüksek. Bu haliyle bile pilotluk birçok gencimiz için hayalken pilot olmanın maliyetini arttırıcı kuralları getirmek ne kadar mantıklı?
Bu hafta SHT-1LC ve son AUPRT (Upset) recovery yani uçakta anormal durumların oluşmasının önlenmesi ve kurtarılması hakkında konuşacağız. SHT-1LC talimatı maalesef yurt dışından alınan pilot lisanslarının ülkemiz lisansına çevrilmesini oldukça zorlaştırıyor. Bu yönetmeliğe sonuna kadar karşıyım. Bu talimatın arkasında maalesef yine lobicilik, uçuş okulları vb. oluşumlar yatıyor.
Lisans çevrimlerinde bu zamana kadar SHGM çok iyi niyetliydi.
Ülkemizde pilotaj eğitimi almayan vatandaşlarımız lisanslarını sorunsuz bir şekilde Türk lisansına çevirebiliyordu. Peki neden vatandaşlarımız başka ülkelerden lisans alıyordu? Bunun en büyük sebebi masraf. Evet arkadaşlar yurt dışında pilotaj eğitimi Türkiye’ye göre daha ucuz. Uçuş okullarımızın maalesef yüksek fiyat politikası öğrencilerimizi yurt dışına kaçırıyordu. Peki ne oldu? SHT-1LC talimatı ile yurt dışında pilotaj eğitimi alan vatandaşlarımızın lisansının Türk lisansına çevrim işi çok ama çok zorlaştırıldı. Yurt dışında alınan eğitimlerinin büyük bir kısmını Türkiye’de tekrardan alma zorunluluğu getirildi. Yurt dışında yapılan uçuşların belirli bir kısmı kredilendirilerek kalan kısmını tekrardan Türkiye’de uçulması isteniyor. Bu da ekstra masraf demek.
Peki SHGM ve diğer çevreler bu konuyu neden savunuyor? Bu konunun arkasında siyasi sebepler ve lobicilik olsa da savunulan düşünce şu şekilde: Ülkemizin lisansını diğer otoriteler tanımıyor. Biz de o ülkelerden alınan lisansları tanımayız! Bu açıklama tek başına mantıklı bir açıklama değil. Kaldı ki devletimiz bu mantıkla ilerliyorsa Avrupa’dan gelen turistlere de vize uygulasın. Biz Avrupa’ya vizesiz giremiyoruz ama Avrupa’dan turistler ülkemize vizesiz seyahat edip tatillerini gerçekleştirebiliyorlar. Açıkça söylemeliyim ki işin gerçek sebebi bu değil. Gerçek sebep, pilot olmak isteyen gençlerimizin ortalamanın çok üzerinde bir ücretle Türkiye’de eğitim veren uçuş okullarına mahkûm etmek!
Çok merak ediyorum uçak kiralama, yakıt masrafları dışında uçuş okulları döviz üzerinden ne masrafları var. DHMİ’nin havalimanları iniş-kalkış ücretleri için yaptığı teşvik ve indirimlerden faydalandılar mı? Çalışanlarına döviz cinsinden mi maaş veriyorlar? Ofis giderleri döviz ile mi? Bu tür birçok soru sorulabilir. Şirketlerin mali tablolarını bilmiyorum ama giderlerinin hepsinin döviz olmadığı bir gerçek. Ülkede doların ve euro’nun durumu ortadayken uçuş okullarının ve akademilerin öğrencilerini Euro ile borçlandırmasının önüne bir türlü geçilmemesinin arkasındaki nedenleri hepimiz çok iyi biliyoruz!
Bu anlattıklarımız yetmiyormuş gibi bir de entegre ve MPL eğitimi alan öğrenciler için anormal durumları önleme ve kurtarma eğitimi (AUPRT) zorunlu hale getiriliyor.
Bu eğitim uçuş okulları için ekstra masraf demek çünkü bu eğitim için ya yeni uçak alacaklar ya da mevcut uçakları bu eğitime uyumlu hale getirecekler. Her iki durumda da bu eğitim öğrenciye ekstra maliyet olarak yükleyecek. Yanlış anlaşılsın istemem. Bu eğitimin faydası var. Ancak maliyetleri öğrencilerin sırtına yüklemek ne kadar doğru? Zaten tüm pilotaj eğitimi gereksiz pahalı ve öğrencilerin ülkemiz dışında eğitim alacak yerleri kısıtlanmış durumda. Bunun üzerine 4000 Euro civarında ekstra masraf oluştuğu söylenmekte. Sadece bu ekstra eğitim zorunluluğunun karşılığı güncel kurlar ile 70,500 TL tutuyor. Yemeyip içmeyip eğitim masrafı için para biriktiren öğrenciler bu ekstra maliyet için kaç ay daha para biriktirmek zorunda kalacak? Pilotaj eğitiminin masrafı şu anda arttırılacak en son şey olmalı.
Millet yıllardır işsiz. Eğitimi bitiren öğrenciler borcun içinde yüzüyor. İş bulamıyorlar. Siz sonradan gelecek kişilere ekstra masraf çıkarıyorsunuz. Bu olacak iş mi? SHGM burada resmen uçuş okullarının cebine ekstra para girmesine yardımcı oluyor. Hiç ama hiç bireyleri düşünmüyor. FTL ülkemize ilk geldiğinde şirketlere aşama aşama entegrasyona izin vererek pilotların hayatını zindana çevirmişlerdi. Şimdi de aynı şeyi uçuş okulları için yapıyorlar. Yasa yapıcı kurum maalesef şirket çıkarlarını güden bir yapıya dönüşüyor. Bireylerin haklarını koruyacak hiçbir şey yapmıyorlar. Biletler için tavan ücret belirleyen SHGM neden bu yaklaşımı pilotaj eğitimi ve Tip eğitimi için gerçekleştirmiyor? Neden şirketleri bu kadar koruyan SHGM bireyleri korumuyor?
SHGM bu tür dönüşüm zorlaştırıcı işlerle uğraşacağına ülkece eksik olduğumuz alanlara yoğunlaşsın.
Öğrencilerimize ülkemizde eğitimi zorlaştırıyorlar ancak eğitim alanında o kadar gerideyiz ki anlatsam sabaha kadar sürer. Ülkemizde hava sahası sınıfları tanımlanmamış durumda. Mesela bir öğrenci Class A, B, C, D, E vb. hava sahalarını bilmiyor. Kontrolsüz hava sahası ne demek? Buralarda nasıl operasyon yapılır bilmiyor. Ülkemizde görerek uçuş için profesyonel haritalar bile yok. Siz bu öğrencilere başka ülkede yaptığın gece uçuşlarını tanımıyorum burada da uçman lazım diyorsunuz ama arka planda bu kadar gelişmiş imkanlar sunabiliyor musunuz? Ülkede genel havacılık yok ama eğitimde anormal usulleri önleme ve kurtarma eğitimi verdiriyorsunuz. Pilotaj eğitimini bitirecek kişiler belki de o uçakla bir daha uçmayacak.
SHGM’ye önerim ilk önce ülkemizde genel havacılığı geliştirsinler. DHMİ ile işbirliği yaparak hava sahaları tanımlansın, kontrolsüz hava sahaları geliştirilsin. Öğrencilerin ve PPL’e sahip pilotların burada pratik yapmasının önü açılsın. Yurt dışından büyük uçuş okullarının ülkemize yatırım yapması sağlansın. SHT-1LC talimatı kaldırılsın ve eskiden olduğu gibi vatandaşlarımızın yurt dışında eğitim almasının önüne engel konulmasın. Tip ve İlk eğitimlere tavan ücreti getirilsin.
Yukarıda saydıklarımın gerçekleştirilmesi şu anda neredeyse imkânsız. Çünkü otoritede yeteri kadar işin ehli insan yok. ABD, İngiltere, Almanya vb. ülkelerin sivil havacılık otoritelerinin bilgi birikimi ve havacılık tecrübeleri çok fazla. Bizde SHGM maalesef EASA kurallarını Türkçeye çevirmekten başka bir şey yapmıyor. Bu eleştirilerimi pozitif bağlamda yapıyorum. Bilime öncelik vererek mevcut kurallarımızı yeniden gözden geçirebiliriz. FTL’in ciddi bir şekilde revize edilmesi gerekiyor. Özellikle gece uçuşları kısmının. Avrupa’da gece uçuşu neredeyse yok. Bizim gibi ülkeler sadece kopyala yapıştır ile yönetmelik oluşturmamalı. Böyle sorunlarımızla uğraşacağına SHGM’nin bu ekonomik krizde pilotaj eğitiminin masrafını arttıracak kurallar alması pilotajı zenginler kulübü yapar maalesef.
Sizin pilotaj eğitiminin masrafı hakkında düşünceleriniz neler? Görüşlerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim. Geçen haftaki yazıma buradan erişebilirsiniz. Benimle sosyal medya hesaplarımdan veya iletişim bölümünden irtibata geçebilirsiniz. Yazılarımı ayrıca Medium ortamı üzerinden de yayınlıyorum. Beni oradan da takip ederseniz sevinirim. Haftaya görüşmek üzere
Dr. Caner ACARBAY
2 Yorumlar