Maalesef beklenen oldu. Rusya Ukrayna’yı işgal etmeye başladı. Her ne kadar kendileri buna bir savaş ve işgal demese de ortada olan şey bariz bir şekilde operasyondan çok uzak. Merak etmeyin ben savaş ve savunma sanayi uzmanı değilim. Bu yazı da savunma politikaları üzerine olmayacak. Bu haftaki içeriğimiz Rusya-Ukrayna savaşının havacılık üzerine etkileri olacak.
İlk önce şunu söyleyerek başlamak istiyorum. Türkiye’nin Ukrayna-Rusya savaşında tutumunu ve pozisyonunu doğru buluyorum. Ukrayna yanında kalarak Rusya ile olan bağlarımızı koparmamalıyız. Bu bizim savaşımız değil. Bu savaşta bir tarafın mutlak yanında olmamalıyız.
Öncelikle batılı ülkeler yaptırım kararlarını birer birer açıklamaya başladılar. Bu kararlardan biri de ülkelerinin kendi hava sahasını Rus uçaklarına kapatmaları oldu. Birleşik Krallık, Ruslara hava sahasını kapatan ilk ülke oldu. Sonrasında da sırasıyla neredeyse tüm Avrupa, hava sahasını Ruslara kapattı. Bu kapatmanın şüphesiz Rus tarafına çok büyük yaptırımı olacak. Asya dışında neredeyse tüm uçuşlarını durdurdular. Şu anda Rusya anakarasının batısına uçamayacak durumdalar. Buna tek istisna Litvanya ve Polonya arasında kalan Rusya’ya ait olan Kaliningrad bölgesi. Burada aşağıdaki fotoğrafta gösterilen rota Rusya’nın iç hat uçuşları için tedarik edilmiş olup bu rotada Rus taşıyıcıların uçuşları uluslararası olarak değerlendirilmemektedir.
Karşılaşılan kısıtlamalar sonucunda Rusya tarafı da kendi hava sahasını benzer şekilde karşı tarafa kapattı. Bu durum iki taraf için de kötü sonuçlar yaratacaktır. Bu işten şüphesiz en fazla etkilenecek olan Rusya tarafı olacaktır. Aksi halde hava sahalarının kapatılması yaptırım olarak değerlendirilmezdi. O zaman gelin bu durumu iki açıdan inceleyelim. Bunlardan ilki Rusya ne kaybetti? İkincisi ise Avrupa ülkeleri bundan ne kaybetti?
Avrupa ve Rusya Ne Kaybetti?
Rusya’dan başlarsak çok büyük finansal sıkıntı içine girecekleri aşikâr. Boeing ve Airbus tarafından yapılan açıklamalara göre Rusya’ya uçak ve yedek parça satışı yapılmayacak. Rusya’daki havacılık pazarının üçte ikisini bu firmalara ait uçaklar oluşturmakta. Şu anda uçaklar Avrupa ve Amerika dışında uluslararası uçuşlara ve iç hat uçuşlarına devam ediyor. Mutlaka havayolu şirketlerinde yedek parça stokları da vardır. Bir süre firmalar idare edebilir. Ancak bu yaptırımlar uzun sürerse Rusya’nın yavaş yavaş İran ve Kuzey Kore örneğine doğru yol alacağı ortada. Rusya yedek parça ihtiyacını Çin üzerinden veya el altından karşılayabilecek güçte. Bu sebeple orta ve uzun vadede ellerindeki uçaklar havacılık açısından Rusya’yı sıkıntıya sokmayacaktır. Bu kısıtlamalarla ile Rusya’da sivil uçak üretimi için hızlı adımlar atılacaktır. Yakın zamanda MC-21 ilk tip sertifikasını almıştı. Ambargoların uygulanması sonucunda Ruslar kendi uçaklarını üretmek için daha şevkli olacaktır. İthal etmeleri gereken yasaklı parçaları el altında veya Çin üzerinden tedarik edebilirlerse bu aşamaya hızlı geçebilirler.
Rusya tarafından bahsettik. Şimdi biraz Avrupa tarafından bahsedelim. Avrupalı şirketlerin hanesine zarar yazan iki etken bulunmaktadır. Bunlardan ilki şirketler Rusya üzerinden uçamadıkları için bazı rotalarını 2-3 saate varan şekilde uzatmak zorunda kaldılar. İkinci olarak ise Rusya’ya olan uçuşlarını durdurmak zorunda kaldılar. İki ihtimal de şirketler bazında çok büyük kayıplara yol açmayacaktır. Uzayan rotadan kaynaklanan yakıt tüketimine bağlı olarak masraf artışı bilet fiyatlarının arttırılması ile kolayca karşılanabilir. Ayrıca Rusya içine yaptıkları uçuş sayısı şirketten şirkete değişse de bir ülkenin kapanması hava yollarını kolay kolay etkilemez. Salgın zamanında şirketler bu tür hızlı gelişmelere ayak uydurur duruma geldiler. Bu sebeple Avrupa cephesinde şirketlerin yaşayacağı finansal zorlanma Rusya ile kıyas edilemeyecek şekilde rahat ve kolay atlatılacaklardır.
Rusya’ya Uygulanan Ambargo ve Olası Sonuçları
Rusya kısıtlamalar konusunda İran ve Kuzey Kore ülkelerine göre çok şanslı ve daha iyi konumda. İlk olarak, son yaptırımlar itibari ile ülkedeki Airbus ve Boeing uçakları diğer sözü edilen ülkelere göre yeni ve düzenli bakımları yapılmış durumda. Bu sebeple uzun yıllar boyunca kullanılabilir. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki bu uçakların birçoğu uluslararası şirketlerden kiralanmış durumda. Reuters kaynaklarına göre Rusya’da 332 tanesi Boeing, 304 adeti Airbus olmak üzere toplam 636 adet uçak bulunmaktadır. Bu uçakların 515 adeti ise başka ülkelere kayıtlı kiralama firmalarından kiralanmış durumda. Yani uçakların sahipliği Rus havayolu şirketlerinde değil. Bu durum gerçekten çok ilginç bir tablo oluşturuyor. Eğer kiralama şirketleri uçaklarını geri isterlerse bu durumda Rus şirketleri ne yapacak? Şu anda devam bir savaş olduğundan mevcut hukuk kuralları işlemiyor. Benim kendi görüşüm Rusya bu uçakları geri iade etmez. Sonuçta Rusya’da herhangi bir demokrasi ve uluslararası kurallara riayet diye bir uygulama bulunmamakta.
Eğer yaptırımlar devam ederse şirketler bakım ve arızalar için bazı uçaklarını yedek parça için parçalayabilirler. Bu uçaklardan parçalar sökülüp diğer uçaklara takabileceği açık bir gerçek. Ancak bu durumda modifikasyonlar için karşı taraftan izin almak, sözleşme süresi bittiğinde ise uçağı aynı şekilde karşı tarafa verilmesi zorunluluğu var. Bu durumda şirketler ne yapacak? Çok zor soru. Savaştayız deyip kuralları hiçe sayarlarsa hedef noktadan bağımsız uçtukları herhangi bir dış hat uçuşunda uçaklara el konulabilir. Nitekim de Aeroflot tüm uluslararası uçuşlarını durdurdu. Bu durumda stratejik düşünülürse Rus tarafının tüm Rus şirketleri için uluslararası uçuşları durdurması mantıklı bir karar olur. Bu sayede ellerindeki uçukları Rusya’da tutabilirler. Aksi halde bu uçaklara gittikleri ülkelerde el konulabilir.
Uzayan Rotalar
Avrupalı şirketler, Rus Hava Sahasının kendileri için kapanmasının ardından bazı rotalarında önemli ölçüde değişikliğe gitti. Yeni rotalar yakıt ve daha fazla uçuş süresi gerektirmektedir. Gelin birkaç örnek verelim. Aşağıda yer alan görseldeki tüm uçuş verileri FlightRadar24 ve Reuters’dan alınmıştır. Burada örnek olarak gösterilen uçuşlar aracılığıyla toplam uçuş süresinin ne ölçüde arttığı gözlemlenebilir.
Türkiye’nin Önemi
Burada açıkça görülmektedir ki yukarıda bahsi geçen tüm uçuşların toplam süresinde önemli artışlar gerçekleştirmiştir. Burada bir şey dikkatiniz çekti mi? Gerçekleşen tüm uçuşlarda Türk Hava Sahası kullanılmıştır. Türkiye jeopolitik olarak çok önemli bir noktada. Şu anda Avrupa’yı doğuya bağlayan tek ülke. Rusya ve Ukrayna kapalı, Suriye yıllardır kapalı. Türk hava sahasının kapanması demek tüm Avrupa uçuşlarının Mısır ve takiben Suudi Arabistan üzerinden gerçekleştirilmesini şart koşacaktır. Bu da yukarıda gördüğümüz her bir uçuşa ekstra 2-2,5 saat eklenmesi demektir. Dünya sivil havacılığı kapsamında şu anda Türkiye’nin rolü çok büyük. Bölgedeki tek emniyetli ülke konumundayız. Ayrıca hava trafik hizmetlerimiz dünya ortalamasının çok üzerinde. Bunu bu şekilde devam ettirmemiz gerekiyor. Yaz dönemi ile Türk Hava Sahası üzerinde bir günlük sürede geçen uçak sayısının rekora ulaşacağını düşünüyorum. Bekleyip görelim.
Kapanan Hava Sahaları ve Etkileri
Aşağıda gösterilen haritada ülkelerin birbirlerine karşı kapattığı hava sahalarını bulabilirsiniz. Kırmızı ile işaretlenen ülkeler Rusların uçamayacağı yerleri göstermektedir. Yeşil ile işaretlenmiş yerler ise kırmızı ile işaretlenen ülkelerin uçamayacağı yerleri göstermektedir. Sarı ile işaretlenen Ukrayna ise uçmanın çılgınlık olarak gösterilebileceği yer olarak karşımıza çıkıyor. Savaştan dolayı artan petrol fiyatlarına bir de fazla uçuş süresi eklenirse yıllardır hedeflenen karbon emisyonunu azaltma ve daha ekonomik uçuş fikirleri yakın gelecek için tarih olacak.
Türkiye ne yapmalı?
Peki biz ülke olarak ne tarafta durmalıyız? Bunu kendi çerçevemden paylaşacağım. Öncelikle batının dolduruşuna gelip kesinlikle uçuşlarımızı Rusya’ya kapatmamalıyız. Türkiye bu konuda tarafsızlığını koruyarak Batı ile Doğu arasında köprü görevini görmeye devam etmelidir. Avrupalı hiçbir ülke Türkiye’de faaliyet gösteren hava yolu şirketleri kadar Rusya’ya operasyon gerçekleştirmiyor. Aynı zamanda Türkiye, Rusya için şu anda turizm alanında tek adres. Güney Kıbrıs bile uçuşlarını Rusya’ya durdurdu. Bizim bu durumdan maksimum fayda sağlamamız gerekiyor. Ekonomimiz salgın döneminden sonra iyice düşüşe geçti. Bir sezon daha turistsiz yapamayız.
Kimsenin boş dolduruşlara gelmemesini diliyorum. Biz kendimizi düşünmeliyiz. Örnek vermek gerekirse Shell hala Rusya’dan petrol alıyor. Hem de çok ucuza. Ayrıca hala Gazprombank ve Sberbank üzerine bir yaptırım uygulanmamış durumda. Neden? Çünkü kendilerinin gaz ithalatını düşünüyorlar. Rusya üzerinde bankacılık ve Swift işlemlerinde büyük ölçüde sınırlama getirilmiş durumda. Ayrıca Rusya’daki demokratik olmayan yaklaşımlar ve serbest piyasa ekonomisinin askıya alınması gibi unsurlar zaten Rusya vatandaşlarının elini ve kolunu bağlıyor. Bu durumdan doğal olarak Türk turizmi büyük ölçüde etkilenecektir. Uçuşların karşılıklı olarak durdurulması maalesef Turizm sezonunun başlamadan bitmesine neden olacaktır.
AN-225 Mriya
Sözlerimi bitirmeden Antonov An-225 Mriya’dan bahsetmek istiyorum. Dünyanın en önemli ikonlarından biriydi. Bombalandı. Sonuç olarak şu anda yok. Bu uçağın havacılarda ayrı bir yeri vardır. Çok değil, 9 Ocak 2022’de İstanbul’daydı. Uçak hem gövde üstünde hem de gövde içinde çok yüksek kargo taşıma kapasitesine sahipti. Covid19’un en kötü günlerinde birçok sağlık görevinde kullanıldı. Konu ile detaylı bir haber okumak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz. Böyle sivil unsurların savaştan etkilenmemesi gerekiyor. Ancak maalesef Malezya havayollarının MH17 sefer kodlu uçağının da hiçbir suçu olmadığı halde yine Ukrayna-Rusya olaylarında 2014 yılında vurulması gibi şimdi de aynısı oldu. İnsanların hırsları ve çıkarları uğruna masum insanlar ölüyor.
Sonuç
Rusya’nın gerçekleştirdiği bu eylemler insanlık tarihi açısından unutulmayacak. Rusya’nın birçok masum canı aldığı gibi havayollarına ve uçaklara verdiği zararlar hep akıllarda kalacak. Sovyetler zamanında 1 Eylül 1983 tarihinde Kore Hava Yollarına ait KAL 007 uçağının vurulup düşürülmesi, Malezya Hava Yollarının MH17 sefer sayılı seferinin vurularak düşürülmesi, Şimdi de hiçbir sebebi yokken AN-225’in yok edilmesinin benim gözümde tarifi yok. Bir kere daha diyorum. Rus tarafın yaptığı dehşeti onaylamak büyük bir insanlık ayıbıdır. Rusya bu uygulamaları ile kendini Kuzey Kore, İran ve benzeri ülkeler safına çekmektedir. Olan yine masum insanlara oluyor. İki taraftan da siviller hayatını kaybediyor. Keşke bunlar hiç yaşanmasa…
Bu haftalık bu kadar. Bu hafta uzun bir yazı oldu. Analizlerimi sizinle paylaşmak istedim. Önümüzdeki hafta yine yoğun içeriklerle karşınızda olacağım. Geçen haftaki yazıma buradan erişebilirsiniz. Benimle sosyal medya hesaplarımdan veya iletişim bölümünden irtibata geçebilirsiniz. Haftaya görüşmek üzere.
Dr. Caner Acarbay