Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 19 Ocak 2022 tarihinde yayınladığı bildiri de uluslararası taşımacılıkta uygulanan kısıtlamaların efektif olmadığı ve virüsün yayılmasını engellemediğini belirtti. Örnek olarak ise Güney Afrika’yı gösterdi. Omicron varyantının çıktığı ülke olarak bilinen Güney Afrika’ya uçuşları hemen hemen bütün ülkeler durdurmuştu. Ancak gelinen noktada virüsün dünyanın her yerine yayıldığı ortada. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim üzere yasaklar ile virüsün yayılmasını engelleyemezsiniz. Havacılıkta salgın yönetimi maalesef yetersiz. Yasaklar bilimsellikten uzak tamamen siyaset odaklı olarak sürdürülüyor. Politikacılar yasakları kendi politik çıkarları doğrultusunda güncelliyorlar. Örnek olarak İngiltere’yi verebiliriz. İngiltere uzunca bir süre ülkeleri farklı kategorilere bölerek kendi vatandaşları ve İngiltere’yi ziyaret edecekler için çok önemli kısıtlamalara gitti. Geldiğimiz noktada şu anda kısıtlamaları birer birer kaldırıyorlar. Ne oldu? Aldıkları önlemler işe yaradı mı? Yaramadığı gibi İngiliz Havacılığı bu önlemlerden çok büyük yara aldı. Covid vakalarında azalma gözlemlendi mi? Şimdi ne oldu da kurallarda esnetilmeye gidiyor?
Yazdıklarım yanlış anlaşılmasın, gerekli önlemler alınarak operasyonlara devam edilmelidir diyorum. Aşısız ve PCR testi olmadan serbestçe dolaşım sağlansın demiyorum. Havacılıkta salgın yönetimi mutlaka gerçekleştirilmelidir. Dünya Sağlık Örgütü’nün de dediği gibi gerekli önlemlerin alınarak uluslararası dolaşımı serbest bırakmak gerekiyor. Kısıtlamalar havacılık, ticaret ve turizm üzerine çok büyük baskı uyguluyor.
19 Ocak’ta yayınlanan bildiri ile birlikte birçok ülke kademeli olarak Afrika ülkelerine olan uçuşları kısıtlamaları abartarak yeniden başlattılar. Öyle ki Güney Afrika’dan bazı destinasyonlara uçuş için toplam 3 test isteniyor. Böyle bir mantığı aklım almıyor. Neye göre 3 test? Neden 4-5 yapmıyorsunuz? Daha garanti olur? Bu kurallara uluslararası standart getirilmelidir. Yolcuların zaman ve parası gereksiz PCR testleri ile çalınmamalı. İnsanları uçmaktan COVID değil bu tür yaklaşımlar vazgeçiriyor. Umarım en kısa sürede toparlanma başlar, uluslararası kurallar ile standardizasyon devam eder.
Havacılıkta İşe Alımlar
Bu hafta çok güzel haberler almaya başladık. THY, kabin ekibi alacağını duyurdu. Benzer şekilde Qatar Havayolları da Türk kabin ekibi alacağını duyurdu. Pegasus ve Sun Express’de kabin ekibi alacağını belirtti ama maalesef bu şirketler belirli dönem için alımlar yapacağını ilan etti. Umarız havacılık bir an önce toparlanır ve dönemlik olarak işe alınan meslektaşlarımız tam süreli olarak işlerine devam ederler.
Bu güzel haberleri yakın zamanda pilot alımlarında da olmasını temenni ediyoruz. Neredeyse 2 yıldır şirketler Covid’i bahane ederek olağanüstü kötü şartları pilotlara dikte ettiriyorlar. Kendi arkadaşlarım ve çevremdem aldığım duyumlara göre birçok pilot yurtdışına çıkış için imkanları kovalıyorlar. Ancak şu anda çok fazla ilan yok. Maalesef yurtdışı iş başvurularda elenme oranı çok yüksek. Bu nedenle tahminim bu sene de ibre şirketlerden yana olacak. 2023 yazında ise artık işlerin yavaş yavaş değişeceğini düşünüyorum.
Havacılıkta en kritik noktadaki diğer iki iş kolu bakım ve teknoloji olarak ön plana çıkıyor. COVID sırasında herkes uzaktan çalışıp, evinde otururken, uçak bakım mühendisleri durmaksızın işlerine devam etti. Havacılıkta salgın dinlemeden çalışıp en büyük cefayı onlar çekti. Ancak gelinen noktada çoğu kuruluşta bu emeklerin karşılığı verilmedi. Bakım mühendislerinde de kazan kaynıyor. Pilotlar gibi onlarda ilk fırsatta yurt dışına çıkmayı düşünüyorlar.
Teknoloji,
havacılık şirketleri için hayati önem arz ediyor. Dijitalleşemeyen firmalar maalesef piyasadan siliniyor. Bu sebeple havacılık şirketleri teknolojiyi sonuna kadar kullanıyor ve kullanmak zorunda. Salgın zamanında maaşları kesen şirketler adil olmak adına herkese kesinti uyguladı. Bu da IT sektöründeki çalışanlarında iyi karşılanmadı. Pilot, kabin memuru, bakım mühendisinden farklı olarak teknoloji sektörü çalışanları çok rahat bir şekilde sektör değiştirebilir. Havacılıktan; bankacılık, savunma sanayi, oyun vb. alanlara geçmek görece olarak kolay. Bu sebeple bu sektörde çalışan yazılımcılar havacılık alanını bırakarak başka sektörlere yöneldiler. Bunu kim olsa yapar. Mevcut maaşınızın iki katını alma fırsatınız çıkarsa kim yarı maaşla kalmaya karar verir ki? Maalesef artık büyük şirketler aidiyet duygusu aramıyorlar. Politikalarını buna göre belirliyorlar. Bunun sonunda da nitelikli personellerini kaybediyorlar. İngilizce kısa bir iş araması yaparsanız, bütün büyük şirketlerin neredeyse IT departmanlarına personel aradığını görebilirsiniz.
Dünya’nın En Yoğun 10 Rotası
2022 beklentileri yazımda büyük iç hat ağına sahip ülkelerin havacılıkta hızlı bir toparlanmaya girdiğine değinmiştim. CAPA tarafından 24-31 Ocak haftasında en yoğun hatların istatistikleri açıklandı. Buna göre Güney Kore, Japonya ve Çin gibi ülkelerdeki iç pazarın büyüklüğü buradaki uçuşları dünyadaki en yoğun iç hat uçuşlar noktasında zirveye çıkardı. Dış hatlar incelendiğinde Dubai’nin dış hat uçuşlarında sektörü domine ettiği kolayca gözlemlenmektedir. Geniş gövde operasyonu, Dubai’nin neredeyse her ülkeye açık olması, transit seçeneği ve EXPO 2022 dış hat uçuşlarında Dubai’ye avantaj sağlayan etkenlerin başında geliyor. Listenin tamamına aşağıdan erişebilirsiniz.
İç Hat | Dış Hat | |
1 | Jeju-Seoul | Dubai-Riyadh |
2 | Fukuoka-Tokyo | Cairo-Jeddah |
3 | Tokyo-Sapporo | Dubai-London |
4 | Ho Chi Minh-Hanoi | London-Dublin |
5 | Osaka-Tokyo | New York-London |
6 | Shanghai-Beijing | London-Geneva |
7 | Shanghai-Guangzhou | Madrid-Paris |
8 | Shanghai-Shenzhen | Dubai-Jeddah |
9 | Chengdu-Beijing | London-İstanbul |
10 | New York-Miami | Dubai-Karachi |
Bu haftalık bu kadar. Önümüzdeki hafta yine yoğun içeriklerle karşınızda olacağım. Geçen haftaki yazıma buradan erişebilirsiniz. Benimle sosyal medya hesaplarımdan veya iletişim bölümünden irtibata geçebilirsiniz. Haftaya görüşmek üzere.