Ticari Havacılık 2022’de Nasıl Olacak?

by Caner Acarbay

Bu hafta sizlerle ticari havacılıkta 2022 yılından beklentilerimi paylaşıyor olacağım. Konuya girmeden önce sizlere geçen haftaki geri dönüşleriniz için çok teşekkür ederim. Gerçekten çok güzel geri dönüşler aldım. Geri dönüşleriniz beni her geçen gün daha da motive etmekte. Havacılık benim için bir tutku ve en büyük hobim. Geçen haftaki yazımı okumayan arkadaşlar yazıya buradan ulaşabilir. Hadi o zaman bu haftaki konumuzdan bahsedelim. Bu hafta havacılığı 2022’de neler bekliyor konusuna değineceğiz.

2021 yılında havacılık COVID etkisinden maalesef kurtulamadı. 2022 yılında da bu etki şiddetini azaltarak devam edecek. Trend vektörler incelendiğinde havacılık camiasının küresel anlamda karlılığa geçebilmesinin ancak 2025 yılında mümkün olabileceği görüşü hâkim. Tabi tam olarak yorum yapmak çok zor. Her yeni varyant, ülkelerin önlemlerini sıkılaştırması ve havacılığı daha da kısıtlaması ile sonuçlanıyor. Bu da beklentileri tamamıyla değiştiriyor.

Bölgesel Analiz

Küresel anlamda 2022 yılında beklentilerin pozitif yönde olması hepimiz için sevindirici haber. Ülkeler bazında inceleme yaparsak büyük iç pazara sahip ülkelerin toparlanmada en hızlı payı alacağı açıkça görülmekte. Amerika, Çin, Rusya gibi coğrafi açıdan çok büyük ülkeler bu konuda şanslılar. Bu ülkelerde birçok iç hat uçuşu gerçekleşmekte. Bu da şirketlerin zararlarını minimize etmesine yardımcı oluyor.

Kuzey Amerika

Kıtalar bazında bakarsak 2022 yılını karlılıkla kapatacak tek bölgenin Kuzey Amerika olması beklenmekte. ABD gerçekten çok hızlı bir toparlanma içerisine girdi. Bu toparlanmanın sonucunda 2022’de ABD’de hava yollarının karlılığının 10 milyar dolar civarında olması beklenmekte. Ancak ABD’yi havacılık açısından 2022 yılında daha farklı sorunlar beklemekte. Pilot eksikliği, her yıl daha az kişinin uçuş okullarına kaydolması, yaklaşan emeklilikler ve daha fazlası ABD’de operasyonları baskılayıcı unsurlar. 2022 yılında ibre ABD’de pilotlardan yana olacak gibi duruyor.

Avrupa

Havacılık açısından en kötü beklentinin olduğu bölge olarak ön plana çıkmaktadır. Maalesef Avrupa bu krizi iyi yönetemiyor. Bu yönetim yanlışları devam ederse 2022 yılında Avrupalı şirketler birçok konuda sıkıntı yaşayacak. Avrupalı bayrak taşıyıcılar 2022 yılı slot hakları konusunda çoktan mutsuzluklarını dile getirmeye başladılar. Avrupa’da 2022 yılında toplam zararın 9 milyar dolar civarında olması beklenmekte.

Asya Pasifik

Buradaki tek lider Çin. Çin nüfusu ve iç pazarının büyük olmasıyla bu bölgeyi domine ediyor. Bölgedeki diğer ülkelere gelen turistlerin büyük çoğunluğunu Çinli turistler oluşturuyor. Çin, vatandaşları için uluslararası dolaşımı serbest bırakmadığı sürece buradaki toparlanma yavaş olacaktır. Bu konuda ufakta olsa gelişmeler var. Ancak unutmayalım ki Çin hala kendi ülkesine gelecek yabancı kişiler için çok katı önlemler uyguluyor. Bölgedeki kaybın 2022 yılında 2.5 milyar dolar civarında olması beklenmekte.

Orta Doğu

Orta Doğu ülkelerindeki en büyük sorun birçok büyük firmanın çok sayıda geniş gövde uçağa sahip olmasından kaynaklanıyor. İşler iyi giderken geniş gövde operasyonları dar gövdeye göre çok daha fazla kar getirirken işler kötü giderken tam tersi durum gözlenir. Geniş gövde operasyonlarının masrafları da çok fazla olmaktadır. Ortadoğu ülkeleri pandemi sürecini Türkiye ile birlikte güzel yönetti diyebiliriz. Havalimanları ve operasyonları yılın tamamında açık kaldı. Yolcuların BAE ve Katar gibi ülkeler üzerinden aktarma yapması zararları biraz azaltsa da 2022 yılında bölgede toplam zararın 4.5 milyar dolar civarında olması beklenmekte. Burada Ortadoğulu dar gövde operatörlerine ayrı bir parantez açmak gerekir. Bu şirketlerin toplam zararının geniş gövde operatörleri kadar olmayacağı aşikâr. Hatta bazı şirketler 2022 yılını kar ile kapatabilirler.

Diğer Bölgeler

Güney Amerika ve Afrika’da da işler iyi gözükmüyor. Sırasıyla kayıpların 3.7 ve 1.5 milyar dolar seviyesinde olması beklenmekte. Afrika’da havacılığın gelişmesi için ekstra çalışmaların yapılması gerekiyor. Burada havacılık pandemi öncesinde de alarm veriyordu. Afrika’da havacılık diğer kıtalara kıyasla daha küçük olduğundan kayıpta diğer bölgelere nazaran daha az. Ancak unutmayalım ki bu kaybın toplam etkisi diğer bölgelerin çok daha üzerinde. Son olarak Güney Amerika’dan bahsedelim. Buradaki en büyük sıkıntı, diğer bölgelerin aksine havayolu şirketleri ülke yönetimlerinden çoğunlukla bir yardım alamadı. Bu da şirketlerin çok büyük zararlar içerisine girmesine neden oldu. Umarım bu bölgede herhangi bir iflas ve şirket kapanması olmaz. 

2022’den sonrası

Öyle veya böyle pandemiden bir şekilde çıkacağız. Ülkeler bu salgın ile yaşamaya alışmak zorunda. 2020 ve 2021 gösterdi ki ülke sınırlarını kapatma ve uçuşları durdurma uzun vadede bir çözüm sağlamamakla birlikte birçok sıkıntıyı beraberinde getiriyor. Örnek vermek gerekirse Avusturalya sınırlarını uluslararası öğrencilere kapattıktan sonra iş gücünde çok fazla sıkıntılar yaşadı. Meyve ve sebzeler bahçe ve tarlalarda çürüdü, öğrencilerin yarı zamanlı yaptığı işleri yapacak kimse olmayınca birçok meslek dalı kesintiye uğradı. Peki şimdi ne yapıyorlar? Öğrencileri teşvik etmek için vize başvuru ücreti bile almayıp üstüne tam zamanlı çalışma vizesi veriyorlar. Artık küresel bir dünyada yaşıyoruz. Sınırları kapatmak kesinlikle bir çözüm değil. Gerekli kısıtlamalar (aşı, pcr vb.) ile sınır kapatma uygulamalarına son verilmeli diye düşünüyorum.

Boeing ve Airbus

2021 yılı iki şirket için de iyi geçmedi. Ancak bu yılın kaybedeni Boeing oldu. Boeing; 737 Max, 777x ve 787 uçakları ile sıkıntı yaşarken, Airbus Qatar ile A350 konusunda sıkıntılar yaşıyor. Öyle ki Airbus benzeri görülmemiş bir şekilde Qatar Havayollarının vermiş olduğu A321 Neo siparişlerini iptal etti.

2022 yılı için Boeing Airbus’tan daha fazla sipariş almış durumda. Bunda Amerikan hava yollarının çok büyük etkisi var. Boeing tabi ki burada lobi yapmıştır.  Yaptıkları hataların sonucunda elde ettikleri rekor zararları bir şekilde kapatmaları gerekiyor.

Boeing’in kargo uçaklarındaki başarısı yadsınamaz. 747, 767 ve 777 kargo versiyonları çok tuttu. Pandemi sırasında azalan kargo kapasitesiyle birlikte havayolu şirketlerinin can simidi oldu bu uçaklar. Airbus ise A330 uçağının kargo versiyonu ile uzun yıllardır piyasada. Buna ek olarak Airbus, 350F modelinin üzerinde çalışmalara başladı. Bakalım ilerleyen yıllarda Airbus, A350F modeli ile Boeing’i bu sektördeki liderliğinden edebilecek mi?

Son olarak, Boeing’in Airbus A321 Neo’su ile yarışabilecek düzeyde bir uçağı bulunmamakta. Sektör artık verimlilik üzerine kurulu. Bu sebeple dört motorlu uçaklar tarih oluyor. Yeni trend dar gövde uçaklar ile orta-uzun menzil uçuşlar yapabilmekte. Bu hafta Gatwick’deydim. Orada gördüğüm bir manzara bu durumu özetliyordu. Jetblue havayolları 321 Neo’su ile New York – Londra arasında operasyon yapıyordu. Bu sebeple Boeing’in bir an önce bu pazarda NMA tasarlayıp üretmesi gerekmekte. Bakalım ilerleyen yıllarda sektörün isteklerine hangi firma daha hızlı cevap verecek? Bekleyip göreceğiz.

İstanbul’da Kar Yağışı

24-25 Ocak tarihlerinde İstanbul olumsuz hava şartları üç havalimanında hayatı durdurdu. Bu üç havalimanında da operasyonlar belirli süreyle askıya alındı. Tabi ki bu üç havalimanından en fazla etkileneni İstanbul Havalimanı oldu. Uçuşlar öncesinde 25 Ocak tarihi 04.00’a sonrasında da 13.00’a kadar durduruldu. Bu süre zarfında tam anlamıyla kaos hakimdi. Yolcular terminalde mahsur kaldı. Ekipler uçaklara gidemedi. Uçaklar körüklere yanaşamadı vs. THY’ye ait geçici kullanım için tahsis edilmiş kargo binasının çatısı çöktü. Yahya Üstün yaptığı açıklamada hiçbir kimsenin zarar görmediğini belirterek yüreklerimize su serpti.

Olağanüstü durumlarda havacılıkta gecikmeler yaşanılır. Bunda bir sıkıntı yok. Ancak bizim ülkemizdeki en temel sıkıntı kimsenin hatasını kabul etmemesi. Örnek vermek gerekirse İGA açıklamasında çöken bina THY’ye aittir ve havalimanı dışındadır diyerek sorumluluk bizde değil mesajı verdi. Peki İGA sorumluluğu dahilindeki bölgeler de neler yaptı? Yolcular mağdur oldu mu? Oldu. İnsanlar betonda yattı mı? Yattı. Peki bir özür var mı? Yok. Benzer şekilde Sayın Ulaştırma Bakan Adil Karaismailoğlu çöken bina ile ilgili olarak nasılsa yıkılacaktı diye talihsiz bir açıklama yaptı. Bu açıklama hakkında daha fazla yorum yapmaya gerek görmüyorum. Biz kurumlarımızı eleştirerek onları daha ileriye taşıyabiliriz. Bunlar bizden, onlar bizden değil mantığıyla şirket ve ülke yönetilmez. Bunu anlamalıyız. İGA kesinlikle kar yağışını iyi yönetememiştir. THY çöken binadan sorumludur. Bu kadar net. Bunlar eleştirilmezse gelişemeyiz.

Bu haftanın aksine bir sonraki hafta İGA’nın başarısına ayrıca değineceğim. Bu hafta havacılık hepimiz için dolu doluydu. THY’de yönetim değişti. İlker Aycı zaten ayrılacağının sinyalini vermişti. Bakalım yeni görevi Amerika’da mı olacak?

Yavaş yavaş geçmiş yılın verileri yayınlanmaya başladı. Bu veriler ışığında haftaya 2021 yılının özetini yapacağız.

Dr. Caner ACARBAY

You may also like

Yorum Bırakın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Are you sure want to unlock this post?
Unlock left : 0
Are you sure want to cancel subscription?
-
00:00
00:00
Update Required Flash plugin
-
00:00
00:00